Connect with us

Aktualite

AŞI REKORTMENİ HEMŞİRE KONUŞTU: “MUTLU OLDUM, HEYECANLANDIM”

Mersin’de görev yaptığı aile sağlığı merkezinde dün 323 aşı yapararak il rekoru kıran ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın sosyal medya hesabından paylaştığı hemşire Meryem Mavi, duygularını paylaştı. Mavi, “Mutlu oldum, heyecanlandım. Bu şekilde emeklerimizin görülmesi bizi mutlu etti. Bakanımızda sağolsun paylaşım yaptı. Bu tip paylaşımlarla motivasyonumuzu da artırıyor zaten” dedi.

Published

on

Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan hemşire Meryem Mavi, dün kentte en çok aşıyı yaparak, rekor kırdı. 323 aşı vuran Mavi’yi, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’da sosyal medya hesabından paylaştı. Koca, “Mersin’de bugün en çok aşıyı hemşire Meryem Mavi yaptı. 323 aşı yapan hemşire arkadaşımız Mersin Şehir Hastanesinde görevli. Meryem hanım ve doktor olan eşi salgının zor günlerinde Covid-19’a yakalanmıştı” yazısıyla hemşireyi paylaşırken, çalışmaya devam eden Mavi, bugün duygularını gazetecilerle paylaştı.

“Bizi motive etti”

Mavi, aşılamaya Ocak ayında başladıklarını söyledi. O dönemden beri aşı polikliniğinde çalıştığını belirten Mavi, “Daha öncede eşimle birlikte korona virüse yakalandık. Çünkü ikimizde Covid servislerinde çalışıyoruz. Aralık ayında bu virüse bizde yakalandık. Hemde çok ağır geçirdik. Atlattıktan sonra yeniden çalışmaya devam ettik. Dün de çok yoğun bir gündü. 323 aşı yaptım. Bakanımızda sağolsun paylaşım yaptı. Bu tip paylaşımlarla motivasyonumuzu da artırıyor zaten. Ben ve tüm arkadaşlarım yoğun bir şekilde çalıştık. Aylardır da yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Türkiye’nin 4 bir yanında bütün arkadaşlarımız zaten bu rakamlarda aşı yapıyorlar. Bizim ki görüldü, paylaşıma değer bulundu. Bakanımıza çok teşekkür ediyorum, bizi de motive etti” dedi.

“Bu şekilde emeklerimizin görülmesi bizi mutlu etti”

Paylaşımdan sonra çok güzel tepkiler aldığını belirten Mavi, “Paylaşımdan sonra zaten herkes aramaya başladı, benim de öyle haberim oldu. Mutlu oldum, heyecanlandım. Tabi ilk gördüğümde gurur duydum. Herkesin aşıya ilgi göstermesini istiyoruz. Biz yoğun bir şekilde çalışmaya hazırız zaten. Aylardır yoğun bir şekilde çalışıyorum. Bu şekilde çalışmaya razıyız. Yeter ki bu virüsten kurtulalım. Halkımızda ilgi gösteriyor. Bu aşılama bir ekip işi. Aşı birimimiz çok güzel koordine olmuş bir biçimde. Tüm arkadaşlarımız adına paylaşımdan dolayı gurur duydum. Bu şekilde emeklerimizin görülmesi bizi mutlu etti. Dün gerçekten aşırı yoğundu bir an tedirgin olduk ama üstesinden geldik. Zaten yan odadaki arkadaşımı bile akşama kadar görmüyorum yoğunluktan. Güzel bir şekilde çalışıyoruz. Pandeminin bitmesine ufakta bir katkımız oluyorsa mutlu oluruz” şeklinde konuştu.

Okumaya Devam Et
Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Aktualite

YASA DIŞI BAHİS OPERASYONUNDA 450 MİLYON TL PARA TRAFİĞİ TESPİT EDİLDİ: 35 GÖZALTI

Mersin polisinin yasa dışı bahse yönelik gerçekleştirdiği çalışmada 450 milyon TL para trafiği tespit edildi, düzenlenen operasyonda 35 şüpheli gözaltına alındı.

Published

on

Alınan bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri 7258 Sayılı Kanun kapsamında yasa dışı bahis sitelerinde para nakline aracılık edenle yönelik çalışma yaptı. Ekiplerin yaptığı çalışmada 450 milyon TL para transferi olan 35 şüpheli belirlendi. Belirlenen şüphelilerin yakalanmasına yönelik eş zamanlı operasyon gerçekleştirildi. 35 şüphelinin yakalandığı operasyonda adresler de arama yapan polis 31 adet cep telefonu 31 adet sim kart, 1 adet laptop bilgisayar, 1 adet ruhsatsız tabanca ve şarjör ele geçirdi.

Gözaltına alınan 35 şüpheli ifadeleri alınması için emniyete götürüldü.

Okumaya Devam Et

Aktualite

MAHALLE MUTFAKLARI’NDA 3 ÇEŞİT YEMEK 10 TL

Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mahalle Mutfakları projesiyle 3 çeşit yemeği 10 TL’den vatandaşlara sunmaya devam ediyor.

Published

on

Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı bünyesinde 2020 yılının Temmuz ayında hayata geçirilerek yaygınlaştırılan hizmete vatandaşlar ilgi gösteriyor. Ekonomik sıkıntı yaşayan veya yemek yapamayan vatandaşlar ile özellikle üniversite öğrencileri için başlatılan uygulama çerçevesinde 48 noktada faaliyete geçirilen Mahalle Mutfakları sayesinde ihtiyaç sahibi vatandaşların evine 3 çeşit sıcak yemek 10 TL’ye giriyor.

Sosyal Hizmetler Dairesi’nde Sosyal Hizmet Uzmanı olarak görev yapan Yasemin Özbek, yaklaşık 4 yılda 48 noktada kurulan mahalle mutfaklarında, 10 TL gibi sembolik ücret karşılığında 3 çeşit yemeği ihtiyaç sahiplerine ulaştırdıklarını belirtti. Özbek, “Yaklaşık 4 yıl içinde 2,5 milyon yemeği, ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık” dedi.

Mahalle Mutfakları’ndan faydalanan vatandaşlardan Mükerrem Torun, “Çok güzel yemekler çıkıyor. İsteriz ki her mahalleye kurulsun. Buradan 30 liraya yemek alıyorum, 3-4 kişi doyuyoruz” diye konuştu.

Şahika Gözükızıl da engelli birey olarak bu tür hizmetlerden duyduğu memnuniyetini dile getirirken, Murat Gezer ise “Proje sayesinde mutfak masraflarım azaldı” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

Aktualite

MERSİN, ECEMİŞ FAYINDA MEYDANA GELEBİLECEK DEPREMDEN ETKİLENEBİLİR

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hayati Koç, Ecemiş Fay Hattı’nın yeterince araştırılmadığını düşündüğünü dile getirerek, “Ecemiş Fayı’nın uzantısının Mersin’e doğru geldiğini düşünürsek, burada yakın zamanda büyük bir deprem kaydını göremiyoruz. Ecemiş Fayı’nın Mersin’e doğru uzantısının sismik yöntemlerle ayrıntılı şekilde çalışılması lazım” dedi.

Published

on

Doç. Dr. Hayati Koç, Türkiye’nin farklı hatlar boyunca çok büyük depremler üretebilecek faylarla kuşatılmış bir ülke konumunda olduğunu belirtti. Bunların, Marmara Denizi’nden başlayıp yaklaşık Karadeniz’e paralel uzanan ve Bingöl Karlıova’ya kadar devam eden Kuzey Anadolu Fay Zonu, diğerinin ise Bingöl Karlıova’dan başlayıp Kahramanmaraş’tan Hatay’a doğru uzanan Doğu Anadolu Fay Zonu olduğunu ve bu fayın uzantısı olan Hatay’dan güneye doğru devam ederek Suriye’ye doğru uzanan Ölüdeniz Fay Zonu olduğunu vurgulayan Koç, “6 Şubat depremleri bunlardan Doğu Anadolu Fay Zonu üzerindeydi” ifadesini kullandı.

Bu iki kırık hat boyunca Anadolu’nun batıya doğru kaçtığını, bu esnada da Ege Bölgesi’nde bir genleşme meydana geldiğini ifade eden Koç, “Yani açılma tektoniği etkili oluyor. Bunun sonucunda da bölgede doğu batı doğrultularında, Küçük Menderes, Büyük Menderes, Gediz nehirlerinin olduğu alanlarda normal fay dediğimiz kırıklar meydana geliyor. Ülkemizde özellikle bu fay zonları boyunca çok büyük depremleri biz yıllarca yaşıyoruz. Ne yazık ki devam edecek” diye konuştu.

“MERSİN OLARAK ECEMİŞ FAYI’NDAN ETKİLENEBİLİRİZ”

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’te gerçekleşen depremlerden Mersin’in de ciddi şekilde etkilendiğini hatırlatan Koç, bir de Ecemiş Fay Hattı’nın Mersin için önemli olduğunu söyledi. Bu fay hattının Kayseri’den başlayıp Mersin’e doğru uzandığını belirten Koç, şöyle devam etti:

“Pozantı’dan güneye doğru devam eden Ecemiş Fayı üzerinde çok yakın zamanda büyük ölçekli herhangi bir deprem kanıtını göremiyoruz. Ancak, bilimsel çalışmalarda Ecemiş Fayı’nın aktivitesinin devam ettiğini gösteriyor. Araştırmalar, Ecemiş Fayı’nın Gülek’ten sonra güneybatı doğrultusunda Toroslar’ın güney kesimlerinden batıya doğru devam ettiğini ve Namrun Fay Zonu olarak tanımlanmaktadır. Namrun Fay Zonu’nun küçük fay segmetlerinden oluştuğunu ve bu fayların en fazla 5 civarındaki bir büyüklükte deprem üretebileceği öngörülmektedir. Mersin olarak Ecemiş ve Namrun fay zonlarında meydana gelebilecek depremden etkilenebiliriz. Bunun dışında Mersin’i etkileyebilecek Adana bölgesinde 6.0-6.5 büyüklüğünde deprem üretebilecek Karaisalı-Karsantı Fay Zonu, Karataş-Osmaniye Fay Zonu gibi faylar bulunmaktadır. Bu fay zonlarında meydana gelecek 6.0-6.5 büyüklüğündeki bir deprem Mersin’i etkiliyor. Bir de Kıbrıs’ın güneyinde dalma batma zonu özelliğindeki Kıbrıs Yayı bulunmaktadır. Burada da geçmişte depremler olduğunu biliyoruz. Geçmişte Kıbrıs Yayı üzerinde meydana gelen depremlerin de Mersin’i etkilediğini araştırmalar bize gösteriyor. Ayrıca Kıbrıs Yayı üzerinde büyük ölçekli bir deprem meydana gelirse bu da tsunami olarak Mersin’i kısmen etkileyebilir.”

Ecemiş Fay Hattı’nın yeterince araştırılmadığını düşündüğünü dile getiren Koç, “Ecemiş Fayı’nın uzantısının Mersin’e doğru geldiğini düşünürsek burada yakın zamanda büyük bir deprem kaydını göremiyoruz. Ama bu bölgenin araştırılması gerekiyor. Ecemiş Fayı’nın diğer faylar kadar araştırılmadığını düşünüyorum. Bunun Mersin’e doğru uzantısının sismik yöntemlerle ayrıntılı şekilde çalışılması lazım. Yakın zamanda bir deprem üretmiş midir? Ne kadar bir deprem üretebilir? Bunların daha ayrıntılı araştırılması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

“AKDENİZ’DE GEÇMİŞTE CİDDİ TSUNAMİ İZLERİ GÖZLENMİŞ”

Tsunamilere de değinen Koç, meydana gelen büyük bir deprem ya da bir volkanizmanın etkisiyle tsunamilerin meydana geldiğini belirtti. Akdeniz’de; Hatay’dan başlayıp Cebelitarık Boğazı’na kadar uzanan dalma batma kuşağı boyunca meydana gelmiş depremlerden ciddi tsunami izleri gözlendiğini ifade eden Koç, “Mesela özellikle Antalya’nın batı bölgesindeki yerlerde Rodos Adası’nda geçmiş uygarlıkların tsunamiyle ciddi şekillerde etkilendiği gözüküyor. Hatta Marmara Denizi’ndeki olan eski depremlerde de tsunami izleri gözlemleniyor. Bunlar için de tsunami izleme istasyonları kurulması lazım. Sonuçta tsunami olsun, depremler olsun, volkanik patlama olsun, bunların hepsi doğal afet. Bu doğal afetler için uyarı sistemlerinin mutlaka kurulup değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

“SON 100 YILA BAKTIĞIMIZ ZAMAN MERSİN VE YAKIN CİVARINDA 5.0-5.5 ÜZERİNDE BİR DEPREM GÖRMÜYORUZ”

Kamuoyunda zaman zaman gündeme gelen bölgedeki ‘Akkuyu Nükleer Santrali depreme dayanıklı mı değil mi’ şeklindeki sorularla ilgili de konuşan Koç, şöyle devam etti: “Ecemiş Fayı, Gülek’ten güneybatıya doğru dönerek Namrun Fay Zonu’nu oluşturuyor. Bunun Anamur’a doğru uzandığı biliniyor. Ama burada da son 100 yıla baktığımız zaman 5.0-5.5 üzerinde bir deprem görmüyoruz. Araziye gittiğimiz zaman şunu görebiliyoruz; fayların uzanımları kısa, yani enerji birikimi biraz az oluyor ve çok büyük bir deprem açıkçası beklenmiyor. Tabii ki Kıbrıs’ın güneyindeki dalma batma zonundan etkilenebilir. Ona dikkat etmek gerekiyor mutlaka. Burada şu soruya cevap aramamız lazım. Yani burada 5.5, biraz daha yükseltelim 5.8 büyüklüğünde bir deprem olursa Akkuyu buna dayanıklı şekilde yapıldı mı, yapılmadı mı? O soruya bakmamız gerekiyor. Bu biraz da siyasi olarak değerlendiriyor gibi geliyor bana. Yani bilimsel olarak o şekilde bakmak lazım. Japonlar bu tür işleri çok yapıyorlar ama sağlam yapıyorlar. Akkuyu ile ilgili bu şekilde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.”

“MERKEZ ÜSSÜNDEN UZAKLAŞTIKÇA DEPREMİN ETKİSİ AZALIYOR”

Depremin büyüklüğünün merkez üssünden itibaren yavaş yavaş etkisinin azalmaya başladığını ifade eden Koç, Mersin’in 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde olduğu gibi 7 üzerindeki 7.6-7.8 büyüklükteki bir depremde ciddi şekilde sallandığını belirtti. Koç, mesafe açısından bakıldığında 1998’de Adana’daki Ceyhan bölgesinde gerçekleşen 6.2 büyüklüğündeki depremin, Kahramanmaraş merkezli depremler kadar etki oluşturduğunu kaydetti. Bu durumun da depremin olduğu yerle Mersin’e mesafesinin önem arz ettiğini gösterdiğine dikkat çeken Koç, “Mersin olarak düşündüğüm zaman sadece yerleşim merkezi değil, doğusunda Tarsus, batısına doğru Erdemli, Silifke, Anamur bölgesini de düşünecek olursak Adana’da olabilecek 6-6.5 büyüklüğündeki bir depremin, özellikle Tarsus bölgesinde, Mersin’in doğu kısımlarında ve kıyı bölgesinde daha büyük etkiler oluşturacağını tahmin ediyoruz. Kıyı bölgesinin bir de zemin özellikleri önemli oluyor depremin hasarıyla ilgili. Zemin özelliği açısından bu söylediğim yerler biraz risk taşıyan bölgeler. Yani biz Mersin’de sahil bölgesindeki zeminlerin iyi olmadığını, kuzeye doğru gittikçe zeminlerin daha iyi olduğunu net olarak görebiliyoruz. Araştırmalar da bunu söylüyor zaten. Bir de binaların kalitesinin önemi öne çıkıyor. Mesela eski Mersin dediğimiz çarşının olduğu bölgedeki eski binalar neredeyse yıkılacak duruma gelmiş. Bunların 6-6.5 büyüklüğündeki bir depremde bile yıkılabileceğini tahmin edebiliriz.”

“ÜRETİCİLER, TÜKETİCİ NE İSTERSE ORAYA YÖNELİR”

Konutların depreme dayanıklı yapılmasında tüketicinin de önemli bir faktör olduğunu belirten Koç, “Üretici, tüketicinin talebine karşılık verecek şekilde üretim yapar. Mesela ev alıyoruz; hepimiz eve gittiğimiz zaman ya bu evin banyosunda ne kullanılmış, balkonu büyük mü, önü açık mı, denizi görüyor mu? Hep bunları soruyoruz. Üreticiler, tüketici ne isterse oraya yönelir. Hiçbirimiz bu bina depreme uygun yapılmış mı? Yapının zemin özelliğini nedir? Zemin raporu var mı? Bunları sormuyoruz. Bunları sorsak herhalde müteahhit ona eğilir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Okumaya Devam Et

Trendler