Mersin Barosu avukatlarından Hibe Gökalp, dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılık suçlarına ilişkin açıklama yaparak, önemli bilgiler verdi. Dolandırıcılığın, teknik olarak niteliği itibariyle yalnızca kasten (genel kast) işlenebilen suç tiplerinden olduğunu ifade eden Av. Gökalp, “Bu kapsamda dolandırıcılık suçunun taksirle işlenebilmesi mümkün değildir. Bununla birlikte dolandırıcılık suçu kural olarak takibi şikayete tabi suçlardan değildir. Daha farklı bir ifade ile savcılık makamı dolandırıcılık suçunun meydana geldiğini öğrendiğinde, şikayete gerek olmaksızın re’sen (kendiliğinden) soruşturmaya başlayacaktır” diye konuştu.
“Dolandırıcılık suçu uygulamada birçok farklı şekilde karşımıza çıkmaktadır” diyen Gökalp, bununla birlikte her bir somut örneğe esas teşkil eden üç şartın bir arada bulunmasının, dolandırıcılık suçunu meydana getirdiğini kaydetti. Gökalp, bu şartları şöyle sıraladı:
“Fail tarafından hileli hareketler icra edilmelidir. Mağdurun inceleme eğilimini ortadan kaldıracak davranışlar fail tarafından sergilenmelidir. Fiili işleyen kişi tarafından yapılan hileli hareketler, mağduru aldatmış olmalıdır. Mağdurun yapılan hileli hareketler neticesinde aldatılmış olması sübjektif olarak değerlendirilmelidir. Mağdurun veya başkasının zararına, kendisi veya başkası yararına haksız bir fayda elde edilmelidir. Fiili işleyen kişi, kendisi veya başkası lehine fayda elde etmek için bilerek ve isteyerek hileli hareketler icra etmeli, mağdura verilen zarar ile fiili işleyenin eylemi arasında uygun illiyet bağı mevcut olmalıdır. Zarar, objektif şahsi ölçüler dikkate alınarak belirlenecek ekonomik zarardır.”
“Dolandırıcılık suçu, failin mağdurdan haksız menfaat elde etmesiyle tamamlanır”
Dolandırıcılık suçunu, failin hileli davranışlar veya aldatma ile haksız menfaat sağlaması olarak tanımlayan Gökalp, “Failin aldatma hareketinde bulunması ve netice olarak mağdurdan haksız menfaat elde etmesi ile suç tamamlanmış olacaktır. Dolandırıcılık suçu işlemek adına hareket eden fail, icrai hareketlerini tamamlamadan yakalanması halinde suç teşebbüs aşamasında kalmış olacaktır. Örneğin; telefonla polis olduğunu bildiren ve söylediği adrese 5 bin TL getirmesi gerektiğini belirten fail, olay yerine geldikten sonra yakalanması halinde dolandırıcılık suçunu tamamlayamamış olacaktır. Fail, haksız menfaat için hileli olarak hareket etmiş, ancak haksız menfaat sağlayamadan yakalanmış, suçu tamamlayamamış olacaktır” ifadelerini kullandı.
“1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası var”
Dolandırıcılık suçunun cezasına ilişkin de bilgi veren Gökalp, “Dolandırıcılık suçunun basit, temel halinin cezası 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasıdır. Kanunda belirtilen yaptırımdan da anlaşıldığı üzere faile verilecek ceza hem adli para cezası hem de hapis cezasıdır. Dolandırıcılık suçunda, basit dolandırıcılık suçundan verilecek hapis cezası, adli para cezasına çevrilebilir” dedi.
Nitelikli dolandırıcılık suçunun Türk Ceza Kanununun 158. maddesinde düzenlendiğine işaret eden Gökalp, şöyle devam etti:
“Buna göre dolandırıcılık suçunun; dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle, kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle, kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle, basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle, tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında, serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle, banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla, sigorta bedelini almak maksadıyla, kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle işlenmesi halinde nitelikli dolandırıcılık suçu işlenmiş olacaktır” diye konuştu.