Başkan Vahap Seçer, Büyükşehir Belediye Meclisinin Ağustos Ayı 1. Birleşiminde dilek ve temenniler bölümünde meclis üyelerinin işçi ücretleri, pandemi süreci ve yaylalardaki su sorunu konularındaki sorularını yanıtladı.
“Personele, ortalama yüzde 30 katkı sağlandı”
Başkan Seçer, Büyükşehir Belediyesinde mümkün olan en iyi koşullarda toplu iş sözleşmesinin düzenlendiğini, haftalık çalışma saatinin 45 saatten 40 saate düşürüldüğünü belirterek, ortalamaya bakıldığında sosyal haklarla beraber personele yüzde 30 oranında katkı sağlandığını söyledi. İmzalanan toplu iş sözleşmesindeki hükümler doğrultusunda personel maaşlarındaki düşüş ya da yükseliş olacağı konusundaki kafa karışıklığı hakkında değerlendirmelerde bulunan Seçer, “Biz çalışanlarımızdan verim almak isteriz. Bu doğaldır bir belediye olarak. Ama bu verimi alırken de onlara verebileceğimiz en iyi hakları vermeye çalışırız. Bu konuda en azami inisiyatif kullanarak onlara katkı sunmaya çalışıyoruz” dedi.
Kamuda maaşlar arasında yıllar önce makasın çok daha açık olduğuna vurgu yapan Seçer, yeni mezun olmuş bir mühendis ile mesleğe yıllarını vermiş, çok ciddi liyakatı olan, kuruma önemli katkılar sağlayan bir mühendisi aynı statüde ve aynı maaşla değerlendirmenin adaletli bir yaklaşım olmadığını ifade etti. Seçer, “İnanın, bizde 5 birim maaş alıp, muazzam fayda sağlayan elemanlar vardı ama 10 birim maaş alıp sıfır fayda sağlayanlar da var. Yani çok yüksek maaşı var, bize sağladığı bir fayda yok. İşte önceki dönemde bir statüden belediyeye girmiş. Ben olsam onu almam, uygun değil, vasfı, mesleki deneyimi, feraseti benim çalışacağım bir eleman değil. Bu doğaldır, ben her önüme geleni alamam, almak zorunda da değilim. Ben hizmet edecek yapıda, nitelikte bir personel rejimiyle yürümek zorundayım. Bunu da önemsiyorum” diye konuştu.
“4 bin 300 personelin maaşı arttı”
Yeni düzenlemeye göre, 4 bin 300 personelin maaşında artış, 380 personelin maaşında ise düşüş olduğunu belirten Seçer, “Biz bu personelimizi elimizde nasıl tutabiliriz ve bize fayda vermeyen ancak yüksek maaş alan personelle eğer yolumuza devam edeceksek nasıl içimize sinecek bir şekilde düzenleme yapmamız gerektiğini oturduk, konuştuk, tartıştık, bu karara vardık” ifadelerini kullandı.
Ulaşımda pandemi tedbirleri devam edecek
Seçer, eylül ayından itibaren okulların açılmasıyla birlikte pandemiye karşı alacakları tedbirler hakkında da bilgi verdi. Pandemi sürecinde ulaşım konusunda merkezi yönetimin yayınladığı bütün genelgeleri harfiyen uyguladıklarını kaydeden Başkan Seçer, “Aldığımız tedbirlerle pandemiyle mücadele kuralları çerçevesinde mükemmele yakın bir uygulama ortaya koyduk. Bunun mali boyutunu da düşünmedik. Yolcu sayısında belirli düzenlemelere gittiler. Hijyen, maske hepsini yapıyoruz. Burada bir sorun yok. Bundan sonra da devam ettiği sürece ulaşım araçlarımızda bunu önemseyeceğiz. Ortaya çıkacak tabloya bakarak bazı yeni önlemler alabiliriz. Eski uygulamalarımız şu anda devam ediyor” şeklinde konuştu.
Mersin merkezdeki aşhanenin yanı sıra Tarsus’ta da aşhanenin hizmete girdiğini, Mahalle Mutfakları’nın 3 çeşit yemeği 3 liraya sattığını ifade eden Seçer, bütün bu çalışmaların aynı zamanda olası bir ikinci dalga salgına karşı tedbir olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
“Elzem olmayan ihaleleri biraz daha bekleteceğiz”
Forum katlı kavşağında ihaleye çıkabilecek noktaya geldiklerini, kent içi ulaşım için 73 otobüs ihalesini yaptıklarını da dile getiren Seçer, yatırımlar, mal ve hizmet alımları konusunda pandemi riskini düşünerek dikkatli adım attıklarını vurguladı. Seçer, “Elzem mal ve hizmet alımları dışında diğer ihaleleri bekletiyoruz. Bekletmeye de bir müddet daha devam edeceğiz ama işimizin aksamaması adına da önemli ihalelerimizi, alımlarımızı, bu mal-hizmet alımı fark etmiyor devam ettireceğiz” dedi.
“Gelecek yaz yaylalarda su sorunu yaşanmayacak”
Yaylalarda yaşanan su sıkıntısıyla ilgili sorulara da yanıt veren Seçer, yaz aylarında su sorunu yaşayan bölgelerde yapılacak çalışmaları anlatarak, şunları söyledi:
“Mara’da sondaj çalışmaları, gerekli jeofizik çalışmaları bitmiş, MESKİ çalışmaları sürdürüyor. Yeni sondaj vuracağız. Çok aşırı bir sorun yaşanmamış ama çok hızla bu projeyi gerçekleştirip yeni kuyularımızla, açtığımız yeni sondajlarla beraber ilave bir su kaynağıyla Mara’da bir su sorununun yaşanmayacağını düşünüyorum artık. Çamlıyayla’nın suyunu Papazın Bağı’ndan alıyoruz.
O bölgeyi, o coğrafyayı, topografyayı bilen bilir, çok derin bir noktadan yaylaya basıyorsunuz birkaç terfiyle beraber. 10 bin metrenin üzerinde yeni şebeke döşedik biz rahatlatmak için. Şimdi bu yıl oraya ilave bir yeni hat çekeceğiz. Ayvagediği’ne su basılan Cehennemderesi’nden o isale hattı 250 ton su basıyor saatte. Çamlıyayla’da da öyle. Yine Cehennemderesi’nden Ayvagediği’ne orada büyük bir depo yapıyoruz. Güzel bir modern depo yapıyorlar. Gözne, Bekiralanı, Soğucak, Kepirli, Sarnıç bölgelerini tali depolarla destekleyeceğiz. Orada da bazı yeni depolar ya da rehabilitasyon çalışmaları yapılacak. Ayrıca Suntaras’tan Soğucak ve Bekiralanı, orada bir su kaynağı var. Cehennemderesi hattından sorunlar yaşandığı dönemde oralardan takviye edilecek.”
“Vatandaş belediyemizin isminin yazdığı her yerde kendini huzurlu hissetsin”
Seçer, Büyükşehir Belediyesinin şu anda 9 noktada plaj hizmeti verdiğini belirterek, “Muhalefet de takdir ettiğine göre Denizkızı şirketimize teşekkür ediyorum, kutluyorum. Gerçekten çok övgüler geliyor. Belediyemize ait huzurlu, güvenli plajlarımız var. Vatandaşımız belediyemizin isminin yazdığı her yerde kendini huzurlu hissetsin” diye konuştu.
Sahiller için şube müdürlüğü kurulması gündemde
Büyükşehir Belediyesinin sahiller konusunda her yere yetişmesinin söz konusu olmadığını vurgulayan Seçer, şöyle devam etti: “Herkes sahillerin sorumluluğunun Büyükşehir’de olduğunu düşünüyor. Kanunlar, yasalar açık; ‘sahiller vatandaşın’ diyor. Ama kendi sahilini vatandaş kirletiyor. İlçe belediyelerinin sorumlulukları var. Akdeniz’e sahili olan ilçe belediyeleri lütfen sorumluluğumuzu yerine getirelim. Bir işbirliği halinde olsun. Vatandaşlarımız bize çok şiddetli tepkiler gösteriyor. Bunlara da bir açıklık getirmek lazım; benim mi, ilçenin mi, Milli Emlak’ın mı? Milli Emlak’ın malı, parayı biz ödüyoruz. Milli Emlak temizlik yapmaz diyor. Temizlik yapmayacaksa, kim yapacaksa yapsın. Ama benim alanım değil. Şimdi biz sahillerle ilgili bir şeflik oluşturduk. Komisyondan şube müdürlüğüne cevaz gelirse şube müdürlüğü yapacağız. Salt bir disiplin olsun, sahiller temiz olsun. Gitsin, bu şube müdürlüğü denetlesin. İlçe belediyesi eğer görevini yapmıyorsa, gitsin nezaketen desin ki ‘Biz bu bölgelerde taramalar yapıyoruz. Vatandaşın şikayeti var, sizin alanınıza giriyor’. Büyükşehir’in alanıdır, hemen çalışanlarımız müdahale etsin. Mersin turizm kenti, sahil kenti diyoruz ama bir kavram kargaşası, bir yetki kargaşası var. Şahsen ben bundan rahatsızım. Umut ediyorum kısa süre içerisinde bunları çözeceğiz.”