Connect with us

Kadınca

K VİTAMİNİNİN FAYDALARI

K vitamini kanın pıhtılaşmasını sağlar ve kemikleri güçlendirir. Sık tüketilen yeşil yapraklı sebzelerde bulunduğu için K vitamini eksikliği nadir rastlanan bir durumdur.

Published

on

K vitamini kanın pıhtılaşmasını sağlar ve kemikleri güçlendirir. Sık tüketilen yeşil yapraklı sebzelerde bulunduğu için K vitamini eksikliği nadir rastlanan bir durumdur.

K vitamini eksikliği

K vitamini eksikliği, safra kesesi, böbrek ve karaciğer hastalıkları, kan seyrelten ilaç ve antibiyotik kullanımı, uzun süreli bilinçsiz diyet yapılması gibi durumlarda ortaya çıkar. Bu durum, vücudun vitamini emememesinden kaynaklanır. Dolayısıyla eksikliği, yiyecek takviyesi ile giderilemez ve mutlaka bir hekime danışılmalıdır. Aşırı adet kanaması, deride morarma, dişetlerinde kanama, kanlı idrar, homeroid, kemiklerde ağrı ve güçsüzlük K vitamini eksikliği belirtileri arasında yer alır. Yeni doğan bebeklerde görülen göbekte kanama K vitamini eksikliğinden kaynaklanır.

K vitamini fazlası

K vitamini yağda çözünen bir vitamin. Suda çözünen vitaminler gibi fazlası idrarla atılmaz. Aşırı miktarda alınan K vitamini, depolandığı organ karaciğerin fonksiyonlarını yerine getirmesine engel olabilir.

K vitamininin faydaları nelerdir?

Kan yeterince pıhtılanmazsa vücutta kanamalar meydana gelir. Kan kaybı, B12 ve demir eksikliğine sebep olur. B12 ve demir eksikliğinin sonuçları halsizlik, depresyon ve beyin fonksiyonları ile ilgili sorunlar yaşamaktır. Dolaylı da olsa K vitamininin faydaları arasında halsizliği, depresyonu, beyin fonksiyonlarının gerilemesini engellemek yer alır.

K vitamini hangi besinlerde bulunur?

  • Kekik
  • Fesleğen
  • Adaçayı
  • Taze Soğan
  • Ispanak
  • Brüksel Lahanası
  • Brokoli
  • Karalahana
  • Kuşkonmaz
  • Maydanoz
  • Lahana
  • Marul
  • Pul biber
  • Kurutulmuş domates
  • Kuru karanfil
  • Paprika
  • Salatalık turşusu
  • Soya fasulyesi
  • Kereviz
  • Köri
  • Havuç
  • Kaju
  • İncir
  • Armut
  • Yabanmersini
  • Ahududu
  • Dut
  • Böğürtlen

Okumaya Devam Et
Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Aktualite

ÇÖL SICAKLARI GELİYOR! HAFTASONUNA DİKKAT!

Meteoroloji 6. Bölge Müdürlüğü, Doğu Akdeniz’de mevsim normalleri üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının artmaya devam edeceğini belirterek, vatandaşlara sıcak havaya karşı duyarlı olmaları konusunda uyarıda bulundu.

Published

on

Meteoroloji 6. Bölge Müdürlüğünden yapılan açıklamada, mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının, hafta boyunca mevsim normallerinin 10 ila 15 derece üzerine çıkmasının beklendiği belirtildi. Yüksek seyreden hava sıcaklıkları nedeniyle, kronik rahatsızlığı olanlar, yaşlılar ve çocuklar başta olmak üzere vatandaşların günün en sıcak saatleri olan 11.00 ile 16.00 arasında açık alanda bulunmamaları hususunda dikkatli ve tedbirli olmaları gerektiği ifade edildi.

Önümüzdeki günlerde bölgede beklenen en yüksek sıcaklıkların Adana’da 37-38, Kahramanmaraş’ta 33-35, Gaziantep’te 33-35, Mersin’de 33-35, Hatay’da 34-36, Kilis’te 35-37 ve Osmaniye’de 35-37 derece aralıklarında olacağının tahmin edildiği kaydedildi.

Okumaya Devam Et

Aktualite

UZMANINDAN KALP HASTALARINA KRİTİK “YILBAŞI” UYARILARI

Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Narin, kalp hastalarının yılbaşı gibi özel günlerde sağlıklarını riske atmayacak şekilde beslenmelerinin önemine dikkat çekti. Kalp hastalarına menü seçiminden porsiyon miktarına, su tüketiminden harekete kadar çeşitli uyarılarda bulunan Narin, “Ancak bireysel sağlık durumunuza ve doktorunuzun önerilerine göre kişiselleştirilmiş bir yaklaşım benimsemek her zaman en iyisidir. Yüksek tansiyon, diyabet veya başka bir sağlık sorunu da olanlar bunu doktoruyla paylaşmalıdır” dedi.

Published

on

Acıbadem Kent Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Narin, 2024’e sayılı günler kala yeni yılı “bayram sofraları” gibi tatlısıyla, tuzlusuyla zengin menülerle karşılamaya hazırlanan kalp hastalarına uyarılarda bulundu. Ağır yağlı yemeklerin büyük porsiyonlarla tüketiminin doğru bir beslenme şekli olmadığını belirten Doç. Dr. Narin, kalp hastalarına yılbaşı gecesi nasıl beslenmeleri gerektiği konusunda şu önerilerde bulundu:

PORSİYON KONTROLÜ:

Özel günlerde yemekler genellikle daha zengin ve kalorili olabilir. Bu durumda porsiyon kontrolüne dikkat etmek önemlidir. Abartılı porsiyonlardan kaçınmak ve dengeli beslenmeye özen göstermek gerekir.

TUZ VE ŞEKER İÇERİĞİ:

Özel günlerde hazırlanan özel yemeklerde tuz ve şeker içeriği artabilir. Bu nedenle, bu tür içeriklere dikkat etmek ve aşırı tüketimden kaçınmak önemlidir.

DENGELİ MENÜ PLANLAMASI:

Yılbaşı menüsü oluşturulurken, sağlıklı seçeneklere ve çeşitli besin gruplarına yer vermek önemlidir. Bol miktarda sebze, az yağlı protein kaynakları içeren bir menü planlamak sağlıklı bir seçenek sunabilir.

SU TÜKETİMİ:

Özellikle alkol tüketimi arttığında, su içmek önemlidir. Su içmek hem vücuttaki hidrasyonu sağlar hem de aşırı yemek yeme isteğini azaltabilir.

HAREKET:

Yılbaşı gibi özel günlerde hareket etmek de önemlidir. Eğer mümkünse, yemekten sonra bir yürüyüş yapmak veya hareket etmek sindirimi hızlandırabilir ve enerji harcamaya yardımcı olabilir.”

Doç. Dr. Narin, sıraladığı önerilerin yılbaşı gibi özel günlerde de sağlıklı beslenmeyi desteklemeye yönelik genel prensipler olduğunu ifade ederek, “Ancak bireysel sağlık durumunuza ve doktorunuzun önerilerine göre kişiselleştirilmiş bir yaklaşım benimsemek her zaman en iyisidir. Yüksek tansiyon, diyabet veya başka bir sağlık sorunu da olanlar bunu doktoruyla paylaşmalıdır” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

Aktualite

ANTİDEPRESAN BİTKİLERİNE DİKKAT

Ziraat Mühendisi Kemal Özdemir, “Sarı kantaron, lavanta, oğulotu, tıbbi papatya, ginkgo, passiflora gibi antidepresan bitkileri doktor kontrolünde kullanılmalı. Aksi takdirde olumsuz etkileri de olabilir” dedi.

Published

on

Nilüfer Belediyesi’nin NİLKOOP ile birlikte düzenlediği eğitimde, antidepresan bitkilerin kullanımına dikkat çekildi. Ziraat mühendisi Kemal Özdemir, sarı kantaron, lavanta, oğulotu, tıbbi papatya, ginkgo, passiflora gibi antidepresan bitkilerin market veya aktarlardan alınabileceğini belirtti. Bu bitkilerdeki etken maddenin nerede olduğunu bilmenin önemini vurgulayan Özdemir, “Bu bitkilerin hangi kısmının kullanılması gerektiğini, miktarını iyi bilmeliyiz. Bu bitkileri tedavide kullananlar doktor kontrolünde hareket etmeli. Aksi takdirde olumsuz etkileri de olabilir. Antidepresan bitkiler bilinçli tüketilmeli” dedi.

Antidepresan bitkilerine dikkat

Özdemir, depresyonda kullanılan bitkilerin birçoğunun birbirinden farklı olduğuna da işaret etti.

Eğitimin ikinci bölümde Uzman Psikoterapist Danışmanı Gönül Hazneci, depresyon konusunda bilgilendirmelerde bulundu. Depresyonu, bunalım, çöküntü ve sürekli ilgi kaybına sebep olan duygu ve durum bozukluğu olarak tanımlayan Hazneci, belirtileri, teşhis ve tedavi yöntemlerini anlattı. Depresyonun yaşı ve cinsiyeti olamayacağını söyleyen Hazneci, her canlının da bu durumu yaşayabileceğine işaret etti. Burada psikolojik sağlamlığın önemini vurgulayan Hazneci, katılımcılarla atölye de gerçekleştirdi.

Okumaya Devam Et

Trendler