Connect with us

Kadınca

KİLO VERMEDE İSTİKRAR YOLLARI

Dilerseniz kilo verirken istikrarlı olmak için neler yapmamız gerektiğine birlikte göz atalım…

Published

on

Yaz aylarının başladığı bu dönemde, hala kilo vermemiş olanlar diyet yapmaya başladılar bile… Ancak bu konuda ne kadar kararlı olduğumuz çok önemli. Sizde diyete başladıktan sonra, bir haftayı doldurmadan pes edenlerdenseniz, yolunda gitmeyen bir şeyler var demektir.

Her pazartesi başlayan diyetler, hafta sonuna varmadan heba olup gidiyor. Kilo verirken istikararlı olmak son derece büyük taşımaktadır. Öncelikle psikolojik kendinizi, bu sürece hazırlanmanız gerektiğini bilmelisiniz. Hem mental, hem de fiziksel açıdan hazır olmadan diyete başlamanız, muhtemelen yarım kalan başarısızlık dolu sonuçlar almanıza neden olacaktır.

Uzmanlar kilo verme sürecinde, dikkat edilmesi gereken durumları tespit ederek altını çiziyor. Yapmanız gerekenler son derece açık ve kolay aslına bakarsanız. İşte bu püf noktalarını araştırdık, sizler için bir araya getirdik. Dilerseniz kilo verirken istikrarlı olmak için neler yapmamız gerektiğine birlikte göz atalım…

Kilo Vermeye Odaklanma Süreçleri;

1. Net ve Kararlı Olun… Her şeyden önce hedeflerinizi daha kendinize uygun ve gerçekçi olarak belirlemelisiniz. Mesela 90 kilogramsanız, 1 haftada 10 kilo vermeye çalışmayın. Kilo vermek zaman isteyen ve kararlılık gerektiren bir süreçtir. Öncelikle net bir şekilde ne istediğinizi bilin. Kilo vermeyi net olarak aklınıza koyduğunuza emin iseniz şimdi sıra hedef belirmekte.

Küçük hedefler koyun ve başarınızın ardından, yeni hedefler koyarak yolunuza devam edin. Örneğin artık olmayan pantolonunuza girmek gibi olsun. Bunu başarmanız için yaklaşık olarak 5-7 kilo vermeniz yeterli olacaktır. Daha yüksek hedefler belirlemek, zaman ve sabır istediğinden moral bozmaya ve motivasyon kaybetmeye neden olabilir.

Sağlıklı olan tüm vücut ağırlığınızın %10’unun, 1 aylık bir süreç içerisinde vermenizdir. Şok diyetler uygulayarak ya da kendinizi uzun süre aç bırakarak, bunu başaramazsınız. Düzenli ve düşük kalorili beslenmeli, aldığınız kaloriden daha fazlasını harcamak için egzersizler yapmalısınız.

2. Gelişmeleri Yakından Takip Edin… Diyete başladınız ve her şey yolunda gidiyor gibi. Ancak bunun istikrarlı olarak devam etmesi için beyninize somut kanıtlat göstermeniz gerekiyor. Diyete başladığınız kiloyu, vücut ölçülerinizi bir yere not etmelisiniz. Haftalık periyodlarla, tüm bu verileri güncellemelisiniz. Böylece ne kadar yol kat ettiğinizi görebileceksiniz.

Bazı dönemlerde iç motivasyonunuzu arttırmak için gerektiğinde küçük kaçamaklar yapabilirsiniz. Ancak öncesinde bu kaçamakları da araştırmalı, kalori miktarını ve ne zaman yerseniz daha az etkileyeceğinizi de öğrenmelisiniz. Ufak kaçamakların diyet sırasında motivasyonu arttırdığını biliyor musunuz?

Kendinizi suçlamayın ve hemen bir B planı oluşturmayı öğrenin. Gün içinde yapılan bir kaçamak sizi çok rahatsız etti ise akşam menünüzde birkaç fedakarlık yaparak günü kurtarabilirsiniz. Temiz bir zihin kilo vermeniz için son derece önemli. Kendinizdeki gelişmeleri fark etmeli ve kesinlikle inanmalısınız.

3. İradenizi Güçlü Tutun… Kilo verme sürecinde sağlam bir iradeye sahip olamadığndan, pek çok kişi yarım bıraktığı diyetleri için hayıflanıyor. İradenizi ne kadar kuvvetli tutarsanız, o kadar net ve başarılı sonuçlar elde edersiniz.

Ara öğünde yemeniz gereken badem sayısını biraz aşmış ya da 1 kereliğine evde tahıl ekmeği kalmadığından beyaz ekmek tüketmiş olabilirsiniz. Böyle bir durumda, aman oldu olan diyerek yemeye devam ederseniz, büyük bir yanılgıya düşmüş olacağınızı bilmelisiniz. Aksine bu durumda diğer öğünlerinize dikkat etmeli ve hemen durumu toparlamalısınız.

İrade hayatta pek çok alanda olduğu gibi kilo verme sürecinde de büyük paya sahiptir. Unutmayın ki gerçek bir başarı, yalnızca inanan ve istikrarlı olan güçlü irade sahiplerinin imzasını taşıyabilir. Kilo vermek zor değildir, zor olan kendinizi buna ikna etme sürecinizdir.

Kaynak: www.fitadim.com

Okumaya Devam Et
Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Aktualite

ÇÖL SICAKLARI GELİYOR! HAFTASONUNA DİKKAT!

Meteoroloji 6. Bölge Müdürlüğü, Doğu Akdeniz’de mevsim normalleri üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının artmaya devam edeceğini belirterek, vatandaşlara sıcak havaya karşı duyarlı olmaları konusunda uyarıda bulundu.

Published

on

Meteoroloji 6. Bölge Müdürlüğünden yapılan açıklamada, mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının, hafta boyunca mevsim normallerinin 10 ila 15 derece üzerine çıkmasının beklendiği belirtildi. Yüksek seyreden hava sıcaklıkları nedeniyle, kronik rahatsızlığı olanlar, yaşlılar ve çocuklar başta olmak üzere vatandaşların günün en sıcak saatleri olan 11.00 ile 16.00 arasında açık alanda bulunmamaları hususunda dikkatli ve tedbirli olmaları gerektiği ifade edildi.

Önümüzdeki günlerde bölgede beklenen en yüksek sıcaklıkların Adana’da 37-38, Kahramanmaraş’ta 33-35, Gaziantep’te 33-35, Mersin’de 33-35, Hatay’da 34-36, Kilis’te 35-37 ve Osmaniye’de 35-37 derece aralıklarında olacağının tahmin edildiği kaydedildi.

Okumaya Devam Et

Aktualite

UZMANINDAN KALP HASTALARINA KRİTİK “YILBAŞI” UYARILARI

Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Narin, kalp hastalarının yılbaşı gibi özel günlerde sağlıklarını riske atmayacak şekilde beslenmelerinin önemine dikkat çekti. Kalp hastalarına menü seçiminden porsiyon miktarına, su tüketiminden harekete kadar çeşitli uyarılarda bulunan Narin, “Ancak bireysel sağlık durumunuza ve doktorunuzun önerilerine göre kişiselleştirilmiş bir yaklaşım benimsemek her zaman en iyisidir. Yüksek tansiyon, diyabet veya başka bir sağlık sorunu da olanlar bunu doktoruyla paylaşmalıdır” dedi.

Published

on

Acıbadem Kent Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Narin, 2024’e sayılı günler kala yeni yılı “bayram sofraları” gibi tatlısıyla, tuzlusuyla zengin menülerle karşılamaya hazırlanan kalp hastalarına uyarılarda bulundu. Ağır yağlı yemeklerin büyük porsiyonlarla tüketiminin doğru bir beslenme şekli olmadığını belirten Doç. Dr. Narin, kalp hastalarına yılbaşı gecesi nasıl beslenmeleri gerektiği konusunda şu önerilerde bulundu:

PORSİYON KONTROLÜ:

Özel günlerde yemekler genellikle daha zengin ve kalorili olabilir. Bu durumda porsiyon kontrolüne dikkat etmek önemlidir. Abartılı porsiyonlardan kaçınmak ve dengeli beslenmeye özen göstermek gerekir.

TUZ VE ŞEKER İÇERİĞİ:

Özel günlerde hazırlanan özel yemeklerde tuz ve şeker içeriği artabilir. Bu nedenle, bu tür içeriklere dikkat etmek ve aşırı tüketimden kaçınmak önemlidir.

DENGELİ MENÜ PLANLAMASI:

Yılbaşı menüsü oluşturulurken, sağlıklı seçeneklere ve çeşitli besin gruplarına yer vermek önemlidir. Bol miktarda sebze, az yağlı protein kaynakları içeren bir menü planlamak sağlıklı bir seçenek sunabilir.

SU TÜKETİMİ:

Özellikle alkol tüketimi arttığında, su içmek önemlidir. Su içmek hem vücuttaki hidrasyonu sağlar hem de aşırı yemek yeme isteğini azaltabilir.

HAREKET:

Yılbaşı gibi özel günlerde hareket etmek de önemlidir. Eğer mümkünse, yemekten sonra bir yürüyüş yapmak veya hareket etmek sindirimi hızlandırabilir ve enerji harcamaya yardımcı olabilir.”

Doç. Dr. Narin, sıraladığı önerilerin yılbaşı gibi özel günlerde de sağlıklı beslenmeyi desteklemeye yönelik genel prensipler olduğunu ifade ederek, “Ancak bireysel sağlık durumunuza ve doktorunuzun önerilerine göre kişiselleştirilmiş bir yaklaşım benimsemek her zaman en iyisidir. Yüksek tansiyon, diyabet veya başka bir sağlık sorunu da olanlar bunu doktoruyla paylaşmalıdır” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

Aktualite

ANTİDEPRESAN BİTKİLERİNE DİKKAT

Ziraat Mühendisi Kemal Özdemir, “Sarı kantaron, lavanta, oğulotu, tıbbi papatya, ginkgo, passiflora gibi antidepresan bitkileri doktor kontrolünde kullanılmalı. Aksi takdirde olumsuz etkileri de olabilir” dedi.

Published

on

Nilüfer Belediyesi’nin NİLKOOP ile birlikte düzenlediği eğitimde, antidepresan bitkilerin kullanımına dikkat çekildi. Ziraat mühendisi Kemal Özdemir, sarı kantaron, lavanta, oğulotu, tıbbi papatya, ginkgo, passiflora gibi antidepresan bitkilerin market veya aktarlardan alınabileceğini belirtti. Bu bitkilerdeki etken maddenin nerede olduğunu bilmenin önemini vurgulayan Özdemir, “Bu bitkilerin hangi kısmının kullanılması gerektiğini, miktarını iyi bilmeliyiz. Bu bitkileri tedavide kullananlar doktor kontrolünde hareket etmeli. Aksi takdirde olumsuz etkileri de olabilir. Antidepresan bitkiler bilinçli tüketilmeli” dedi.

Antidepresan bitkilerine dikkat

Özdemir, depresyonda kullanılan bitkilerin birçoğunun birbirinden farklı olduğuna da işaret etti.

Eğitimin ikinci bölümde Uzman Psikoterapist Danışmanı Gönül Hazneci, depresyon konusunda bilgilendirmelerde bulundu. Depresyonu, bunalım, çöküntü ve sürekli ilgi kaybına sebep olan duygu ve durum bozukluğu olarak tanımlayan Hazneci, belirtileri, teşhis ve tedavi yöntemlerini anlattı. Depresyonun yaşı ve cinsiyeti olamayacağını söyleyen Hazneci, her canlının da bu durumu yaşayabileceğine işaret etti. Burada psikolojik sağlamlığın önemini vurgulayan Hazneci, katılımcılarla atölye de gerçekleştirdi.

Okumaya Devam Et

Trendler