Connect with us

Aktualite

ÖĞRETMENLİKTE 33’ÜNCÜ YILINA GİRDİ, ŞİMDİ ÖĞRENCİLERİYLE GÖREV YAPIYOR

Mersin’de öğretmenlikte 33’üncü yılına giren 3 çocuk babası 57 yaşındaki İsmail Karademir, görev yaptığı okulda iki öğrencisi ile mesleğini sürdürmenin gururunu yaşıyor. Öğretmenleri ile aynı okulda çalışan öğretmenler de öğrencilere örnek oluyor.

Published

on

Öğretmenlikte 33’üncü yılına giren 57 yaşındaki 3 çocuk babası İsmail Karademir, Erdemli ilçesinde Şehit Öğretmen Hacı Ömer Serin Ortaokulu’nda hem müdür yardımcılığı hem de teknoloji ve tasarım öğretmenliği yapıyor. Yeni öğretim yılında göreve başladığı okulunda kısa sürede tüm öğretmen ve öğrencilerin sevgisini kazanan Karademir, 1994 ile 2000 yılları arasında derslerine girdiği öğrencileri İngilizce öğretmeni Nilgün Sezer ve matematik öğretmeni Mustafa Demir ile aynı okulda görev yapmanın mutluluğunu yaşıyor. Öğretmenleri gibi öğretmen olan Sezer ve Demir ise diğer öğrencilere de örnek oluyor. Bu durumu öğrenen öğrenciler de, ileride kendilerinin de öğretmen olup, öğretmenleri ile birlikte görev yapmayı istediklerini kaydetti.

İlk olarak 1990 yılında Bolu’da göreve başladığını belirten Teknoloji ve Tasarım Öğretmeni Okul Müdür Yardımcısı İsmail  Karademir, “2.5 yıl orada kaldıktan sonra 94 yılının Şubat ayında Erdemli’ye geldim. İlk görev yerim Erdemli’de Sultan Akın Ortaokulu’nda o zaman ilköğretim okulu diye geçiyordu, 19 yıl kaldım. Daha sonra Hacı Ömer Ortaokulu’nda bir yıl öğretmenlik ve idarecilik yaptıktan sonra Alata Ortaokulu’na atamam yapıldı. 8 yıllık görev sürem dolduktan sonra da 2022 yılının Haziran ayında Hacı Ömer Serin Orta Okulu’na müdür yardımcısı olarak tayinim çıktı. Yaklaşık 4-5 aydır da buradayız. Hizmet süresi olarak da 32 bitti 33’ün içerisindeyiz” dedi.

  “OKULDA 200’ÜN ÜZERİNDE ESKİ ÖĞRENCİLERİMİN ÇOCUKLARI VAR”

2 öğretmenlerinin eski öğrencilerinden olduğuna dikkat çeken Karademir, “45 tane okulumuzun mevcudu var, 2’si benim eski öğrencilerimden. Önceki aylarda görev yaptığım Alata Ortaokulunda 5 tane eski öğrencilerimle beraber çalıştım. Yani bu anlatılamayacak bir duygu. Bir öğretmenin duyabileceği en büyük haz, en büyük mutluluk. Bunlar benim manevi evlatlarım gibi. Binlerce öğrenci mezun ettik, bunların içerisinde şuan Erdemli’de belki onlarca okul müdürü , müdür yardımcısı olan öğrencilerim var. Belki yüzün üzerinde öğretmen olarak çalışan arkadaşlarımız var. Kendi okulumda şuan görev yaptığım burada bile 200’ün üzerinde eski öğrencilerimin çocukları var. Şimdi onların öğretmenliğini, idareciliğini yapıyoruz. Geliyorlar görüşüyoruz arada çok büyük mutluluk” ifadelerini kullandı.

  “BEN DE ÖĞRENCİLERİMLE BİRLİKTE AYNI OKULDA GÖREV YAPMAK İSTERİM”

İngilizce öğretmeni olan Nilgün Sezer’de, “Hala öğretmenim olarak görüyorum, kendimi de öğrenci olarak görüyorum okuldayken. Öğrencilik analarım geliyor aklıma. Öğretmenimle aynı okulda olmaktan mutluyum. Umarım bende öğrencilerimle birlikte aynı okulda görev yapmak isterim. Özellikle İngilizce öğretmeni olurlar birlikte çalışırız” diye konuştu.

   “ONLARIN KOLU KANADI ALTINDA KENDİMİZİ ÇOK DAHA GÜVENDE HİSSEDİYORUZ”

Öğretmeni ile aynı okulda görev yapmanın mutluluğunu yaşayan matematik öğretmeni Mustafa Demir ise “Nasıl insan ailesinin yanında kendini güvende hisseder ben hala öyle hissediyorum. İsmail öğretmenimin tayini çıktığında bu sene çok sevindim. Çünkü biz ne kadarda büyüsek onların kolu kanadı altında kendimizi çok daha güvende hissediyoruz. Biz öyle düşünüyoruz çünkü bizi öyle yetiştirdiler. Bizde şimdi ki öğrencilerimizi yeni nesli öyle yetiştirmeye çalışıyoruz. 2004’te Adıyaman’da ilk göreve başladım, 8. sınıftaki öğrencilerim vardı, Erdemli’ye tayinim çıktıktan sonra Kösbucağı’nda çalışırken bir telefon geldi. Ercan diye bir öğrencim vardı, beni aradı ‘Öğretmenim matematik öğretmeni oldum’ dedi. O zaman anlayabildim öğretmenliğin ne demek olduğunu” diyerek sözlerini tamamladı.

Okumaya Devam Et
Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Aktualite

GAZETECİ YAVUZ DONAT MÜJDEYİ VERDİ: “NİSAN AYINA YETİŞTİRMEK İÇİN 2000 KİŞİ 24 SAAT ÇALIŞIYOR”

Duayen gazeteci Yavuz Donat Sabah gazetesinde yayınlanan bugünkü yazısında Çukurova Havalimanı projesini ve getireceği avantajları yerinde görüp, yetkililerle ve çalışanlarla konuşup okurlarıyla paylaştı.

Published

on

İşte usta gazeteci Yavuz Donat’ın o yazısı:

Bölgeye hizmet verecek… Adana ile Mersin arasında… 350 bin nüfuslu Tarsus’un yanı başında… Dev yatırım.

Yatırımın büyüklüğünü nasıl anlatmalı? 8 milyon metrekarelik bir sahadan söz ediyoruz.

107 bin metrekare kapalı alan.

36 ayrı yapı… Terminal… İtfaiye… DHMİ binası… VIP… Nizamiye… Kule… Raylı sistem durağı… Teknik blok… Tren istasyonu… Jandarma binası… Polis merkezi… Hangi birini sayalım?

Şantiye içinde kaybolursunuz… Öylesine büyük ki… Kasaba gibi.

“Pilavdan dönenin…”

Adana’daydık… Çukurova Bölge Temsilcimiz Ersin Ramoğlu ile birlikte.

Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman ile karşılaştık… Seçim bölgesine gidiyordu.

Çukurova Havaalanı inşaatını gezeceğimizi söyleyince… Yayman ile Ramoğlu, “Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın” dediler… Bizi yalnız bırakmadılar.

 

Mesai… 24 saat

Mühendis… İş güvenliği uzmanı… Teknisyen… İşçi… 2 bin kişi çalışıyor.

175 mühendisin 30’u kadın… Büşra Nur Demirtaş… Didem Pan… Yemliha Orhan… Büşra Taner… Ve diğerleri.

Proje Müdürü… İnşaat Mühendisi Ferhat Güney’e sorduk:

– Kurdele ne zaman kesilecek?

“Çok yakında” dedi.

Mühendisler… Uzmanlar… Aynı şeyi söylüyorlar… “Çok yakında” diyor, fakat kesin tarih vermiyorlar… “Mahcup olmaktan” çekiniyorlar.

Ferhat Güney, sonunda baklayı ağzından çıkardı:

“Nisan’a yetiştirmek için canımızı dişimize taktık, 24 saat çalışıyoruz.”

Yerli ve milli

Mühendislerin… Teknisyenlerin…

Herkesin ağzında aynı sözler:

“Yerli ve milli.” Uçağa yanaşan hareketli körükler…

“Tünel” diyoruz… 8 tane… Montajları yapılıyor… Yerli ve milli.

Havalimanının sinyalizasyon sistemi… Yerli ve milli.

Aydınlatma… Elbette.

Kule

Yüksekliği… 52 metre.

Kaplaması’ yapılınca… Palmiye gibi olacak.

Kulenin iç bahçesi bile düşünülmüş.

Zaten… Havaalanında… Terminal binasında…

O kadar çok iç bahçe var ki.

Pistlere gelince… Gaza bastık… Nasıl olsa boş… Trafik yok.

2 pist… Her biri, 3 bin 500 metre uzunluğunda… Bitmiş.

Yanınızda bir “yetkili” yoksa… İnşaat sahasında kaybolursunuz.

 

Uzaklıklar

Çukurova Havalimanı, denize yakın… Kuş uçuşu 12 kilometre.

Havaalanı-otoyol bağlantısı… Duble yol… 11 kilometre.

Tarsus çok yakın… 20 kilometre.

Adana… 30 kilometre.

Mersin… 40 kilometre.

Şakirpaşa

Adana… Şakirpaşa Havalimanı… Şehrin çok içinde kaldı.

Gerçi… Adanalı alışmıştı… Evden çık, uçağa git… Neredeyse yürüme mesafesi.

Ama… Çağın gerisinde kaldı… Otobüs terminali gibi… İhtiyacı karşılamıyor.

Adana’da çok kişi ile konuştuk… Çukurova Havalimanı ile birlikte bölgenin… Ekonominin canlanacağını düşünüyorlar.

 

Kozmik bilgi

Çukurova Bölge Havalimanı… Arazi büyüklüğü olarak… Türkiye’de üçüncü sırada.

Her türlü… Her büyüklükte uçağın iniş-kalkış yapabileceği bir havalimanı.

İstanbul’un ardından Ankara Esenboğa ile aynı kapasitede.

Ve bir sürpriz bilgi… Türkiye bizden öğrensin;

İHA ve SİHA için ayrı binalar yapılıyor.

 

Hızlı tren

Müjde… Bölgeye yeni bir yatırım geliyor… Adana ile Mersin arasında hızlı tren çalışacak.

Tren… Havaalanının içinden geçecek.

Havaalanı terminalinde tren duracak… Onun da inşaatı sürüyor.

 

Hedef büyük

Çukurova Bölge Havaalanı, Mersin limanı ile entegre.

Kargo taşımacılığı… Demiryolu ile bağlantılı.

Yani… Ortadoğu hava kargo taşımacılığının toplama istasyonu burası olacak.

 

Çukurova-Moskova hattı

Yılda kaç yolcu gelip, gidecek?

ldığımız yanıt… “12 milyon.” Dış hat uçuşları… Özellikle de kargo… İç hatlardan daha önemli.

Çukurova-Moskova… Narenciye… Sebze… “2 saat sonra Rusya’da.”

 

Kaplama

İnşaatta… Binalarda… Yer yer kaplama başlamış… Örneğin, VIP binası… Terminal binası.

Ve… Birkaç not daha:

 

Konteyner evler… O kadar çok ki… Bin 750 kişi konaklıyor.

Kapalı otopark… Bin 100 araç kapasiteli.

Otobüs, taksi, kiralık araç parkı… 2 katlı.

Havaalanı personeli… Onların da otoparkı var.

Terminali gezerken dikkatimizi çekti… Bankolar… Biniş kartı (Check-in) alacağınız banko sayısı… 52.

 

Gözümüz aydın

Veda zamanı…

Mühendislerle, işçilerle vedalaştık.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nu aradık.

“Havaalanı… Çukurova’ya… Adana’ya, Mersin’e… Tarsus’a yakışmış” dedik.

Ardından da sorduk:

– Ne zaman?

– İnşallah, Nisan’da uçaklar inip kalkmaya başlar.

Çukurova… Çok bekledin… Geç oldu ama… En iyisi oldu… Gözümüz aydın.

 

Okumaya Devam Et

Aktualite

TÜRKİYE’DE BİR İLK OLAN HİZMET ŞİMDİ MERSİN DE!

Mobilyalarından çabuk sıkılan ancak satın alarak fazladan masraf etmek istemeyenlerin imdadına ‘mobilyakirala’ start-up’ının kurucusu Ayla Şahanoğlu Ceyhan yetişti. 2019’da kurduğu Mobilya Kirala makarası ile Türkiye’de bir ilke imza atarak, ev ve ofislerde ihtiyaç duyulabilecek her türlü mobilya, aksesuar ve elektronik ürün kiralama hizmeti ile büyük kolaylık sağlayan start-up şimdi Mersin’de.

Published

on

Mobilyada yeni nesil bir fikre öncülük eden Ceyhan’ın bu projesiyle beğendiğiniz mobilyaları satın almaktansa dönemlik olarak kiralayabilirsiniz! Online platform üzerinden Türkiye’nin dört bir yanına kiralama hizmeti sunan girişim, önümüzdeki günlerde ayrıca yurt dışına açılmaya da hazırlanıyor.

Mobilya Kirala ile eviniz ve ofisiniz için ihtiyaç duyduğunuz tüm mobilya ve aksesuarları, elektronik aletleri, ev tekstili-mutfak ve aksesuarları, outdoor ve spor ürünlerini, özel etkinliklerde ihtiyaç duyabileceğiniz tüm ürünleri, ihtiyaç duyduğunuz süre için kiralayabildiğiniz projede, kiralama işlemi süresince ürünlerin seçiminden, müşterilerimize ulaşımı, dizaynı, kurulumu ve geri alım süreçlerinin hepsi Mobilya Kirala ekibi tarafından gerçekleştiriliyor.

Ülkemizin her bölgesinden ve yurt dışından müşterilerine mobilyakirala.com.tr adresinden online veya mevcut mağazaları üzerinden hizmet sağlayan Mobilya Kirala yeni şubesi ile çok yakında Mersin’de.

 

Okumaya Devam Et

Aktualite

MERSİN ŞEHİR TİYATROSU İZMİR’DE PERDE AÇTI

Mersin Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın ev sahipliği yaptığı ‘Büyükşehir Belediyeleri Şehir Tiyatroları Buluşması’nda yer alarak, İzmirli tiyatroseverlerle buluştu.

Published

on

Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Haldun Taner’in ‘Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım’ adlı müzikal oyununu sergileyen Şehir Tiyatrosu ekibi, tiyatroseverlerden tam not aldı. Yönetmenliğini Murat Atak’ın, müziklerini Cem İdiz’in, koreografisini Serbülent Biçer’in, dekor ve kostüm tasarımını Alev Tol’un, ışık tasarımını ise Salim Yücel’in üstlendiği ve 60 kişilik dev bir kadroya sahip olan oyun, dakikalarca ayakta alkışlandı.

Mersin Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun başarıdan başarıya, festivalden festivale koştuğunu belirten Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü ve opera sanatçısı Bengi İspir Özdülger, “İzmir Büyükşehir Belediyesi ‘Büyükşehir Belediyeleri Şehir Tiyatroları Buluşması’ gerçekleştirdi ve Mersin Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu ‘Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım’ oyunuyla Mersin’i başarıyla temsil etti. Yapmış olduğumuz sınavlar sonrasında ekibimize katılan yeni arkadaşlarımızla da yolumuza devam ediyoruz” diye konuştu.

Şehir tiyatrosunun İzmir’de daha önce de başka bir oyunla sahne aldığını hatırlatan Özdülger, “Kendimizi İzmir’de başka bir temsille göstermenin gururunu yaşadık. Ayrıca arkadaşlarımız son derece başarılı geçen bir temsilin ardından, şehrimize döndüler. Bu anlamda bu gururu Mersinli tüm sanatseverlerle paylaşmış olmanın mutluluğunu yaşıyorum” dedi.

Okumaya Devam Et

Trendler